* Benim aklimda odagi RMS olayina almaktan cok, bu olay ilk degil ve son olmayacak, gelin hep birlikte altindaki faktorleri anlamaya calisalim gibi bir konsept var.
* Belki herkesin liyakata (merit) degil de algilarina fazla guvenmesiyle ilgili bir argumanda kullanilabilir. Bu olay su yuzden geldi Paul Graham'in bir roportajinda soyledigi "Bana Zuckerberg'i andiran herhangi birine yatirim yababilirim"
* Yeni bir Israil-Filistin cycle'inda kafamda iyice oturan soyle bir dusunce var.
* Sagcilarin cancel culture ile olan dertleri sadece statukoya yarattigi tehdit olsa gerek, ozellikle Filistin lehine konusan herkesi anti-semite ilan edip (Corbyn de bu yuzden gitmisti sanki) hep bir agizdan cancel etme cabalarini tekrar gordukten sonra. Sagci/asiri sagci figurler Filistin icin bagis toplayan herkesi Hamas destekcisi ilan ettiler, bir oyun sitesi Filistin yanlisi bir makale yayinlayinca sirket yonetimi dogrudan devreye girip kimseye haber vermeden makaleyi ucurdu, Filistin ofisi bombalanan AP bir muhabirini universitede Filistin yanlisi bir kurumla ilisigi yuzunden kovdu vs. Mesele ayrimcilik yapma hakki olunca ifade ozgurlugu diyip mangalda kul birakmayan kesimlerden ses yok. Filistin en net ornek ama nuyuk ihtimalle arasak egemenlerin hosuna gitmeyen soylemleri yuzunden cancel edilmis nice insan buluruz. Ama mesele egemenlerin ellerindeki gucu kotuye kullandiklari icin hesap vermesi olunca cancel culture cok tehlikeli diye milyon tane nutuk duyuyoruz.
* En son basecamp'in sirket ici siyaset konusma yasagi hakkinda bir yazi, Olayin ozeti asiri tepki verdiklerini kabul etmek istemeyen yoneticilerin gitgide dibe batip en son siyaset konusmayi yasakliyoruz diyerek sirkete hem sayginligini hem de cokca elemanini kaybettirmesi. Olayin baglami ise bu sirket yazilim ve topluluk kulturu uzerine yazdiklari bloglarla ve kitaplarla meshur ve bu karari veren yoneticiler kendi siyasi gorusleri konusunda epey aciklar ve taraf tutmaktan cekinmiyorlar. Haliyle ironik bir durum ortaya cikariyor. Pattern olarak epey tanidik sanki. Yazida dikkatimi ceken bir arguman suydu: zaten siyaset derken kimse X partisi cok soyle boyle demiyor, tartismalar hep topluluk ve yazilim ekseninde donuyor, boyle bir ortamda teknik ve siyaseti ayirmaya calistigimiz zaman cizginin nerede cekilecegini kimse bilmiyor ve cok kafa karistirici bir durum ortaya cikariyor.
* Lindsey Ellis bir yazar/sinema elestirmeni (videolarindan gorus olarak sola yakin oldugunu anlayabiliyorsun), gecenlerde bence zararsiz bir tweeti yuzunden kendini cancel culture'in hedefinde buldu. Link olayin kendi tarafini anlattigi bir videosu bence cancel culture hakkinda bazi guzel tespitler iceriyor. Bu konuda konusacaksak bu argumanlar uzerinde dusunmeye deger diye dusunuyorum. Ek olarak videonun basinda terimin kokeninden de bahsediyor, zaman olur mu bilmiyorum ama kullanmak gerekirse diye not duseyim
* Solcularin egemenlere genelde gucleri yetmedigi icin ufak problemler uzerinde birbirleriyle dalasmasi epey yaygin
* Cancel'lanmak genelde sadece olayi cikartan eylemle alakali degil, kisinin butun gecmisini de genelde ortaya dokuyor. Eger bu olay Ellis'in kendi vakasindaki gibi ufak/zararsiz bir seyse bazen insanlar kendilerini hakli cikarabilmek icin gecmis eylemleri retrospective sebep olarak one surebiliyorlar. Bak bu kisi zaten masum degil dercesine
* Cancel culture uzerine bir video essay. Fransiz ihtilali ve pesinden 19.yy da gelisen halk hareketlerinden korkan elitler crowd psychology adinda bir alan yaratip guruh (mob) olmanin insanlari kontrolden cikardigi, tabiatlar gerege siddete yatkin olduklarini vs. soyleyip felaket tellalligi yapmislar, bu arkadasta cancel culture'i bu akimin modern bir tezahuru olarak ele almis. Argumani su gibime geldi: Guruhlarin genelde net dertleri ve hedefleri var ve tek tek ele alinmalari gerekiyor ancak cancel culture'un da bir tezahuru oldugu akim bizden kolektif eylemleri topluca tehlikeli kabul edip, kinamimizi istiyor. Kendi gorusum en ufak elestiride cancel (turkiyede olunca linc) ediliyorum diye feryat figan bagiran unluler case'ini karsilasa da konseptin butunu bu kadarla aciklanamayabilir.
* LambdaConf 2016'da feodalizm ve kolelik yanlisi irkci bir gelistirici Yarvin'u (Gorusleriyle ilgili wiki sayfasi https://rationalwiki.org/wiki/Neoreactionary_movement) konferansa davet ettiginde hazirlanmis bir imza metni, altindaki kaynaklara henuz bakmadim. Ne kadar kullanilir bilemesem de burada durmasinda bir sakinca yok.
* ESR'in "Why Hackers Must Eject the SJWs" yazisina tepkiler
* ESR uzerinden gitmemin bir sebebi de RMS'ten bahsedecegimiz bir konusmayla ilgilenen insanlar buyuk ihtimalle ESR'i da taniyor olacaklar, ve bu da alakasiz gozukmeden anti-SJW argumanlari uzerinden konusmamiza yok yapabilir.
* Ozgur yazlim ve siyaset konusunda Matthew Garett'in blogu tam bir hazine deposu.
* https://tim.dreamwidth.org/1986615.html (3 parca halinde hepsini birlikte ele alayim)
* Bu kavrami duymamistim: "Pollution of Agency attacks use a woman's character or traits attributed to her considered to be negative to deny the quality or importance of her work. Sex and sexuality, mental health status, or physical attractiveness are common traits or actions used in a pollution of agency attack." Pesi sira verdigi ornek su ben bir SJW olarak algilandigim icin yaptigim is prestij kaybederken, koyu hristiyan is arkadaslarim bunu yasamiyor. Guya apolitik muhendisler gayet de siyasi gorus ayrimi yapiyorlar.
* Diger onemli buldugum argumani, arkaplana dalmadan anlatabilmek icin biraz egip bukmem gerekiyor ama bence ozeti soyle: Bir makbul muhendis tanimi (ESR'in J. Random Hacker yazisini ornek veriyor) yapip, bunun uzerinden bir aman ali riza bey tadimiz kacmasincilik yapiliyor. Mesela kendini bu tarz makbul muhendis olarak goren biri apolitikligine halel gelmesin diye ayrimciliga karsi durmaya cekinecektir zira ayrimciligin hedefi olan bireyler buyuk ihtimalle bu makbul muhendis tanimina uymayacaklar.
* Bence ikinci ve ucuncu parcadaki tema bu insanlarin baskalarini ocak disi ilan etmeye calisarak, yazilim kalitesinden cok kendi ideolojilerini/rahatlarini onplana alarak karsi durduklarini iddia ettikleri katedral modeline benzemeye basladiklari yonunde.
* "Some of us believed that "show me the code" was sincere and that if we just leaned in, paid our dues, and contributed, we would be recognized and accepted as members of a community of practice. For many of us, then, our ideological convictions arose out of self-preservation, when we realized that meritocracy was a lie and that in fact, the tech in-group was more interested in maintaining its power than in doing the highest-quality possible work. When you harass people who are trying to do their jobs, or support that harassment, or fail to speak out against it, you're not interested in building the best thing you can, because to build the best thing you can you have to include everybody who wants to and can work together on it and contribute. Pushing away people who have something to contribute is an exercise in purity-based morality, not a sound business or technical strategy."
* "What are you really achieving when you spend your limited time on a witch hunt rather than on reviewing pull requests? I guarantee you that hunting witches won't make your code pass more tests, patch its security vulnerabilities, or help anybody switch from proprietary to open-source software. If all bugs are shallow with enough eyes, encouraging people to turn their eyes away from your code will permit bugs to thrive. If the bazaar model works better than the cathedral model for development, then joining forces with people who share your goals is more effective building a walled garden into which only the ideologically pure can enter. And if the usefulness of code can be measured with no knowledge of its author, then you should be striving to remove barriers of entry into your project that filter out code solely on the basis of who wrote it."
* Contributor Covenant'i yazan kadindan bir makale, nispeten apolitik olma iddiasinda olan acik kaynak manifestosundaki degerleri, su anin pratigiyle karsilastirip, eksiklerinden bahsetmis ve bu eksikleri gidermenin yolunun eskiden sesleri duyulmayan, simdi acik kaynagi politize edip isgal etmekle itham edilen azinliklari dinlemek gectigini soylemis.
* Brendan Eich, Javascript'i ilk gelistiren adam ve bu olay yasandigindaki Mozilla CTO'su. ABD ulke capinda escinsel evliligini yasallastirmadan once, Kaliforniya'da escinsel evliligi yasaklayacak bir yasa tasarisi kampanyasina bagista bulunuyor. (Baglam ABD'de vatandaslar yasa taasrilari hazirlayip secimlerde halkoyuna sunabiliyorlar.). Bu olay bilinse de Eich CEO'ya terfi oldugunda tekrar patliyor ve tepkileri yatistirmayi beceremeyen Eich istifa ediyor.
* Basarili buldugum bir arguman: Mozilla siradan bir sirket degil, ozgur yazilim felsefesini belki de tamamen uygulayan az sayida sirketten biri ve belli degerleri temsil ediyor, bu yuzden sirketin yuzu olacak CEO'nun fiilen belli kesimlere ayrimcilik yapan birisi olmasi kabul edilemez. Ayni arguman RMS icin de kullanilabilir sanki, ozgur yazilim hareketini temsil eden birinin cinsel saldiri/tecavuz eylemlerini savunmasi benzer bir sekilde kabul edilemez.
* Su alintiya da ayrica bayildim "I’ve especially loved all the mentions of McCarthyism (the Republican who tried to use government force to interfere with the lives of strangers), witch hunts (where we burned innocent women alive for being outside the norm), or lynch mobs (where conservatives tried to preserve the status quo with public beatings, because that’s literally what “conservative” means"
* Kisilerin olaylara verdigi tepkiler oneminden dusunurken yazida soyle bir bolum vardi: Buyuk ihtimalle istifaya yol acan sebeplerden birinin Eich'in olay sonrasinda verdigi roportajda tepkilere karsi olan umursamazligi oldugunu ifade ediyordu. Belki biraz daha empati yapsaydi, bir LGBT kurumuna bagista bulunsaydi vs. istifa etmesine gerek kalmayabilirdi gibisinden.
* https://tim.dreamwidth.org/1844711.html
* Eskiden Mozilla'da calismis LGBT bir developer'in yorumu. Ozetle beni esit bir insan olarak gormeyen birini nasil lider olarak kabul edebilirim diye soruyor ?
* Herhangi bir ozgur yazilim toplulugu icin manali olabilecek bir nokta olarak "The key is to figure out when it’s important to walk away from interacting with a person or community because of a mis-alignment in beliefs and when you need to set aside the disagreement and commit to working together in service of the shared goal. Context is really important here. What is the purpose or mission of the community? Who is its audience? What are its guiding principles?"
* Yazar Eich'in eylemlerinden kendi rahatsizligina ragmen gene de Mozilla'nin temel misyonuyla celismedigini ve Eich'i CEO olarak kabul edebileceginden bahsediyordu, linklerde baska bir LGBT Moziila calisani benzer bir goruste bulunmustu. Burada kendi goruslerimden bagimsiz olarak her topluluk uyesinin kendi kararini vermesi gerektigini ve herkes icin deal breaker'larin ayni olmayacagini hatirlamak gerekiyor sanki.
* Biraz dusununce oyun zorluk metaforu epey oturmus. Zorluk seviyesi yukselince dusmanlar bir anda zekilesip daha iyi tepkiler vermiyorlar. Zorluk degisimini oyunlar en fazla dusman sayisini degistirerek ve genelde sana veya dusmana avantajlar/dezavantajlar vererek hallediyorlar.
* Full program https://www.youtube.com/watch?v=xN2ZGSX0cIE
* Zizek'i alintilamak konusunda ne dusunursun bilmiyorum ama burada bazi tartisilmaz idelojik dogmalarin olusunu progress olarak tanimlayip, bazi seylerin tartismaya dahil acilmasinin etiken felaket oldugunu soyluyor (verdigi ornekler iskence ve tecavuz). Ifade ozgurlugu/post truth topuna girilecegi noktada faydalanabilecek bir gorus. Adamin lekeli gomlekle televizyona cikmakta bir problem gormemesine ayrica saygi duydum :D
* https://tim.dreamwidth.org/1885860.html
* Call-out culture (artik kullanilmiyor sanki herkes cancel culture diyor bu kavrama) uzerine bir yazi. Temel argumani su gibime geldi insanlar bazi kelimeleri ve kavramlari anlamlarindan koparip karsi tarafin elestirisini susturacak buyulu sozlermiscesine kullaniyorlar. Karsi tarafin seni kandirmaya calistigi acikken, suphecilik, tarafsizlik veya nezaket adina onlari ciddiye almak gerekmiyor.
* Soyle bir tweet gordugumu hatirliyorum hemen hemen bu konuyla benzesiyor sanki. Tweet anti-SJW'lar tartisirken soyledikleri seylere kendileri de inanmiyorlar da sanki bir oyunda puan kazanmak icin yapilan hamle yapiyormuscasina konusuyorlar demisti.
* Yazinin icinde linklenmis bir ornek, tacizci bir erkek kendisini elestiren kadinlari code of conduct'u ihlal ettigi ettikleri icin sikayet etmis. Blogu yoneten organizasyon sirf bu sebepten dolayi CoC'ye istisnalar eklediklerini belirtmis. Genelde kurallari yol gosterici olarak gormektense kelimesi kelimesine uygulamaya calismak bu tarz istismarlara yol acabiliyor. CoC kisminda kullanilabilecek bir arguman olabilir.
* https://www.youtube.com/watch?v=xMabpBvtXr4
* Bu alt-right in internette kullandigi taktikleri aciklayan bir web serisi, puan kazanmak icin tartismak meselesini detaylandiriyor. Zamanin olursa butun seriyi izlemeni de oneririm.
* Sadece kadinlara ayrilmis alanlarin ayrimcilik problemi cozulene kadar gecici bir hack oldugunu one suren bir makale, belki cozumler kisminda bahsedilebilr.
* Apple'in asiri derecede kadin dusmani oldugunu fark ettigi bir calisanini isten cikarmasi hakkinda, burada Google'da kadindan yazilimci olmaz manifestosu yazan adama da baglanabilir.
* Rape culture dogrudan konumuzla alakali degil diye dusunuyorum ama su argumani kesinlikle kullanabiliriz.
* "But don’t get hung up on the terminology. Don’t concentrate on the words that offend you and ignore what they’re pointing to — the words “rape culture” aren’t the problem. The reality they describe is the problem."
* Konuyla alakasi pek yok ama muhtesem bir anoloji olmus
* "Because when it comes to assessing a man, whatever one man is capable of, a woman must presume you are capable of. Unfortunately, that means all men must be judged by our worst example. If you think that sort of stereotyping is bullshit, how do you treat a snake you come across in the wild? You treat it like a snake, right? Well, that’s not stereotyping, that’s acknowledging an animal for what it’s capable of doing and the harm it can inflict. Simple rules of the jungle, man. Since you are a man, women must treat you as such. The completely reasonable and understandable fear of men is your responsibility. You didn’t create it. But you also didn’t build the freeways either. Some of the things you inherit from society are cool and some of them are rape culture."
* http://dashes.com/2015/02/24/not_a_good_guy/
* Surekli "iyi erkeklerden biri" olarak anilan Anil Dash (NY'da meshur bir yazilim firmasinin CEO'suydu galiba en son) bu konuyla ilgili goruslerini yazmis
* Temel argumani ben iyi erkeklerden biri falan degilim, siradan bir erkegim ve tonla yanlisim/hatam var. Buna ragmen insanlar cozumun bir parcasi oldugumu dusunuyorlarsa, hepimiz sektorun iyilesmesi icin katkida bulunabiliriz.
* Bu benim de son zamanlarda dusunmeye basladigim bir seydi, bana kalirsa beni de ortalama bir erkekten ayiran cok fazla bir sey yok, ve erkeklerin toplandigi her turlu rezil idelojiye bulasmamin isten olmadigi alternatif gelecekler dusunebiliyorum. Buyuk resime bakinca bu eger sozumona duzgun erkekler birer exception olsalardi fikrinden daha iyimser geliyor
* Dunyanin butun iscileri birlesin tarzi tribunlere oynacak bir nokta bulursak kullanilabilir belki, ama disarida birakirsak da cok bir sey kaybetmeyiz gibi geliyor
* https://thebaffler.com/salvos/dads-tech
* Bu makale daha genel anlamda cinsiyet baglaminda bilgisayar/internet tarihini ozetliyor
* Erkeklerin internetteki problemleri hafife almasini elestirirken kullandigi soyle bir ifade var ilgimi cekti: "an Internet so simple even your Dad can understand"
* "In the end, an Internet built by Dads, for Dads, sells most of us short. The stereotypical Dad, insulated from divergent perspectives, lacks the necessary understanding of how social problems and power inequities persist—and how these problems get amplified in a networked society. When we don simple-explainer goggles to survey a stubbornly unequal digital culture, every problem becomes black and white. Combating harassment becomes equivalent to state censorship of free speech, and web anonymity becomes “naturally” a straightforward issue: everyone should use their real names and have one identity online, because you shouldn’t have anything to hide. After all, these Dads don’t need to worry about being outed since they aren’t sex workers or undocumented or disabled or vulnerable; nor are they activists or dissidents who need to worry about the NSA."
* "The men who tell women not to feed the trolls are thinking of an Internet so simple Dad can understand it. Though keenly attuned to one form of injustice—the potential suppression of free speech—they cannot see other power dynamics at play, including the harms that result from virtual harassment (potential victims declining to participate in public forums, passing up speaking engagements and other opportunities for fear violent ultimatums may not be empty threats, and so on). As they see it, women and others just need to “man up” and ignore the haters."
* Bu arguman benim surekli aklimda olan ifade ozgurlugunden bahsederken kimin ifade ozgurlugu noktasini vurgulamis
* "The master’s tools will never dismantle the master’s house," sozunden yola cikarak kadinlarin ciddiye alinmamasindan bahsederken soyle bir argumanda bulunmus "the master’s tools are kept off limits to women, who, in myriad ways, are discouraged and penalized for picking them up. The master has many tricks up his sleeve to prevent the dismantling of his domain, including planting seeds of self-doubt (If you don’t know how to whittle and forge a hammer, how can you talk about the effect of nailing things?), contending that women are actually holding the wrong tool (That’s not a hammer, it’s a hair curler!), or declaring women’s work inferior even when presented with a row of perfectly hammered nails (Let me show you how hammering is done, little lady!)."
* Matthew Garett'in topluluk yonetiminin neden sadece teknik yeterliliginin esas olmadigini anlattigi bir yazisi
* "Direct harassment and overt sexism are certainly a significant part of why the gender ratios in the Linux community[1] are so skewed, but they're not the whole story. Part of feeling comfortable with a community is the knowledge that those in positions of power can be relied upon to engage in appropriate action when undesirable situations arise - no matter how compelling your code of conduct, no matter how detailed your diversity policy, if someone contravenes them and nothing happens, those documents are worthless and your community is unwelcoming. You can't rely on enforcement unless the community can trust its leadership."
* "It's impossible to separate these things. No matter how technically competent a community leader is, no matter how much code review they perform or how much mentorship they provide, if they're expressing unacceptable social opinions then they're diminishing the community. People I know and respect have left technical communities simply because people in positions of responsibility have engaged in this kind of behaviour without it causing them any problems. We shouldn't be willing to give people a pass simply because they aren't actually groping anyone or because they're not members of the KKK. Those who drive people away from the community on the basis of race, gender or sexual orientation deserve vocal condemnation, and if they're unwilling to change their behaviour then the community should instead act to drive them away."
* https://mjg59.dreamwidth.org/52907.html
* Bu benim cok onemli buldugum bir soru ama bu tartisma bu sunumun boyunu asabilir sanki
* "how do we ensure that production of free software isn't just a mechanism for the transformation of unpaid labour into corporate profit?"
* https://lwn.net/Articles/641779/
* Programlama yetenegi miti diye bir yazi, Django'nun core gelistiricilerinden birinin PyCon'da yaptigi bir sunumu ozet geciyor.
* Slaytlarini buldum vaktim olursa bakacagim https://github.com/PyCon/2015-slides/blob/master/Jacob%20Kaplan-Moss%20-%20Keynote/PyCon%202015%20-%20Slides.pdf
* Videosu da varmis https://www.youtube.com/watch?v=hIJdFxYlEKE
* Genel olarak epey faydali bir okuma bence ve sunum acisindan meritokrasi elestirisinde kullanilabilir. Ozellikle rockstar/ninja elestirisi topuna gireceksek.
* "Programmers like to think they work in a field that is logical and analytical, but the truth is that there is no way to even talk about programming ability in a systematic way. When humans don't have any data, they make up stories, but those stories are simplistic and stereotyped. So, we say that people "suck at programming" or that they "rock at programming", without leaving any room for those in between. Everyone is either an amazing programmer or "a worthless use of a seat". But that would mean that programming skill is somehow distributed on a U-shaped curve. Most people are at one end or the other, which doesn't make much sense. Presumably, people learn throughout their careers, so how would they go from absolutely terrible to wonderful without traversing the middle ground? Since there are only two narratives possible, that is why most people would place him in the "amazing programmer" bucket. He is associated with Django, which makes the crappy programmer label unlikely, so people naturally choose the other."
* "He then gave an example of what this narrative can do to people. At the University of Kansas's geographic information system (GIS) day a few years ago, he sat in on a "fantastic presentation" about predicting seasonal floods on the Kansas River. The student had used tools that should be familiar to many of those at PyCon: Amazon Web Services, Linux, PostgreSQL, Python, Django, GeoDjango, and so on. Kaplan-Moss was hiring at the time, and she (the student) had just written thousands of lines of Python, so he asked if she wanted to interview for his company. Her response was that she couldn't do that, because she "was not really a programmer". That came from a woman who had just invented her own distributed GIS data processing pipeline, he said—but she's not really a programmer. That's because "programming is something you are in this myth, not something you do". "
* "The talent myth sets an "impossibly high bar for entry", he said, and the fact that any of us are here at all "is kind of shocking given this myth". It needs to be dismantled and a community that recognizes that "average is actually pretty awesome" should be be built in its place. He is a mediocre programmer and he invited others to join him; "together we can do our jobs perfectly adequately". Attendees gave Kaplan-Moss a standing ovation for the keynote. "
* Icinde bir akademik makaleye referans vermisler, burada is gorusmelerinde aranan merit'in ne oldugu bastan belli degilse ise alimi yapan insanlar bunu kendi onyargilarina gore egip bukmusler.
* "For instance, in the above study by Yale researchers if the male applicant for police chief had more street smarts and the female applicant had more formal education, evaluators decided that street smarts were the most important trait, and if the names were reversed, evaluators decided that formal education was the most important trait."
* Kadinlarin cinsiyet oraninin karesiyle orantili cinsiyetcilige maruz kaldigini one suren bir dusunce deneyi. Temel argumani erkeklerin baya azinligi (ornek 5'te 1'i) bile cinsiyetci olsa yol acacagi sonuc. Yargida bulunmadan saf matematik ornek kullanmak belli etkili bir mesaj olabilir. Ama hangi kavrama nasil sikistiririz bilemedim belki senin cinsiyet oranlarini verdigin slaytin sonuna ?
* "But why is it that we can proudly refuse to use software created by corporations whose often aggressive business policies we disagree with, but continue to adopt software written by sexists, racists, homophobes, transphobes? What makes these people immune?"
* Meritokrasi parodi olarak mi ortaya cikmis, bilmiyordum. "The term “meritocracy” itself was coined by British sociologist Michael Young in his satirical essay “The Rise of the Meritocracy.” In this essay, an unnamed narrator in the distant future describes the contemporary society of the United Kingdom. He observes that the greatest contributor to society is not the majority but rather a creative minority, members of a so-called “restless elite”. And while he admits that there are casualties of progress that arise from adherence to intelligence as a predominant ideal, he insists that the sacrifice is worthwhile. While recognizing that placing such a high value on purely intellectual effort may give rise to arrogance, he argues that the benefits to society make such an arrogance an acceptable side-effect of a process that creates a beneficial end."
* Kadinlarin yasadigi tecrubeleri muzik ve teknoloji uzerinden kiyaslayan kisa bir sunum (15 dk). Riot Girl akimina ilgi duyduysan ekstra tavsiye edebilirim.
* https://feministkilljoys.com/
* Feminist akademisyen Sara Ahmed'in bloguna denk geldim belki ilgini ceker.
* Bu STEM alaninda calismis kadinlarla yapilan bir calismanin ozeti ve temel patternleri acikliyor. Bize dogrudan katkisi yok ama baska bir yerde kaynak olarak kullanmak isteyebilirsiniz.
