Bu şifreyi çözmek için, bir **anahtara** ihtiyaç duyarız. Bu anahtar farklı şekillerde olabileceği gibi, bir **parola** da olabilir.
Bu şifreyi çözmek için, bir **anahtara** ihtiyaç duyarız. Bu anahtar farklı şekillerde olabileceği gibi, bir **parola** da olabilir.
**Parola** (_İng._ password), bir sisteme veya alana girmek veya tanımlanmak için kullanılan sıra verilen isimdir. Örneğin misafirliğe gittiğiniz evin kablosuz ağının **parolasını** istersiniz, **şifresini değil**. Ancak yönlendirici ile bilgisayarınız arasındaki iletişim **şifreli** iletişimdir.
**Parola** (_İng._ password), bir sisteme veya alana girmek veya tanımlanmak için kullanılan sırra verilen isimdir. Örneğin misafirliğe gittiğiniz evin kablosuz ağının **parolasını** istersiniz, **şifresini değil**. Ancak yönlendirici ile bilgisayarınız arasındaki iletişim **şifreli** iletişimdir.
Bu noktada akıllarda temel bir soru oluşuyor: _Ha parola demişim ha şifre ne fark eder ki?_
Bu noktada akıllarda temel bir soru oluşuyor: _Ha parola demişim ha şifre ne fark eder ki?_
Evet; özgür yazılım felsefesi ve kültürü ile tanışmamış olan, hack kültürü ile zaktan yakından bağlantısı olmayan insanlar için muhtemelen fark etmeyecektir. Ancak özgür yazılım **altkültürü** içerisinde bu durum böyle değildir.
Evet; özgür yazılım felsefesi ve kültürü ile tanışmamış olan, hack kültürü ile uzaktan yakından bağlantısı olmayan insanlar için muhtemelen fark etmeyecektir. Ancak özgür yazılım **altkültürü** içerisinde bu durum böyle değildir.
Dil, iletişimimizin ve kültürümüzün en temel araçlarından biridir.<!--{{olgu}}--> Her altkültür, kendi **jargonunu** taşır. Jargon, altkültürün üyelerini birbirine bağlayan yegane unsurdur, üyelerin birbirileriyle aynı noktadan iletişim kurmalarını sağlar. "Şifre değil parola", "Linux değil GNU/Linux", "Gizlilik değil mahremiyet" gibi sürekli kullanılan ifadeler, genelde altkültüre dahil olmaya çalışan yeni insanlara işbu jargon nesnelerini kazandırabilmek için bu kadar sık kullanılır. Ayrıca pek çok noktada kavram kargaşasını da engeller.
Dil, iletişimimizin ve kültürümüzün en temel araçlarından biridir. Her altkültür, kendi **jargonunu** taşır. Jargon, altkültürün üyelerini birbirine bağlayan yegane unsurdur ve üyelerin birbirileriyle aynı noktadan iletişim kurmalarını sağlar. "Şifre değil parola", "Linux değil GNU/Linux", "Gizlilik değil mahremiyet" gibi sürekli kullanılan ifadeler, genelde altkültüre dahil olmaya çalışan yeni insanlara işbu jargon nesnelerini kazandırabilmek için bu kadar sık kullanılır. Ayrıca pek çok noktada kavram kargaşasını da engeller.
Örneğin, "Geçen GnuPG ile şifrelediğim dosya için gereken şifreyi açacak şifreyi unutmuşum." ifadesinin ne kadar kafa karıştırıcı olduğunu fark ettiniz mi? Ancak bu cümle şöyle olsaydı çok daha anlaşılır olacaktı: "Geçen GnuPG ile şifrelediğim dosya için gereken anahtarı açacak parolayı unutmuşum."
Örneğin, "Geçen GnuPG ile şifrelediğim dosya için gereken şifreyi açacak şifreyi unutmuşum." ifadesinin ne kadar kafa karıştırıcı olduğunu fark ettiniz mi? Ancak bu cümle şöyle olsaydı çok daha anlaşılır olacaktı: "Geçen GnuPG ile şifrelediğim dosya için gereken anahtarı açacak parolayı unutmuşum."
Olması gereken yerde "şifre" yerine "parola" ifadesini kullanmak bir jargon nesnesi olduğu gibi, aynı zamanda dilin doğru ve efektif kullanımına da olanak sağlayacaktır.
Olması gereken yerde "şifre" yerine "parola" ifadesini kullanmak bir jargon nesnesi olduğu gibi, aynı zamanda dilin doğru ve etkin kullanımına da olanak sağlayacaktır.