Özgür Yazılım Derneği web sitesi https://oyd.org.tr
You can not select more than 25 topics Topics must start with a letter or number, can include dashes ('-') and can be up to 35 characters long.
oyd-web/public/categories/ozgurluk/index.xml

313 lines
45 KiB

<?xml version="1.0" encoding="utf-8" standalone="yes" ?>
<rss version="2.0" xmlns:atom="http://www.w3.org/2005/Atom">
<channel>
<title>Ozgurluk on Özgür Yazılım Derneği</title>
<link>https://www.oyd.org.tr/categories/ozgurluk/</link>
<description>Recent content in Ozgurluk on Özgür Yazılım Derneği</description>
<generator>Hugo -- gohugo.io</generator>
<language>tr-tr</language>
<lastBuildDate>Sun, 23 Feb 2020 09:06:00 +0300</lastBuildDate>
<atom:link href="https://www.oyd.org.tr/categories/ozgurluk/index.xml" rel="self" type="application/rss+xml" />
<item>
<title>Mahremiyet nedir?</title>
<link>https://www.oyd.org.tr/yazilar/mahremiyet/</link>
<pubDate>Sun, 23 Feb 2020 09:06:00 +0300</pubDate>
<guid>https://www.oyd.org.tr/yazilar/mahremiyet/</guid>
<description>&lt;p&gt;Mahremiyet, gizlilik ile eş anlamlı değildir. Mahremiyet, yapılan veya bilinen şeyin ne olduğu bilinse bile içeriğinin gözlenmemesidir. Bu bakımdan çok temel, insan olmanın neredeyse yapı taşı olan bir beklentidir. Homo Sapiens Sapiens olarak gelişimimizi borçlu olduğumuz etkenlerden biri dedikodu yapmamızdır. Bir topluluk içindeki ilişki dinamiklerinin tespitine yarayan bu özellik topluluğun faydasına ama bireylerin olasılıkla zararına çalışan bir mekanizma. Nihayetinde herkesin sır olarak gördüğü veya varlığı tahmin edilse bile kesinlik kazanması istenmeyen olgular insanlar olarak bizimle hep var oldu. Mahremiyet tam olarak bu olguların özel kalmasının konusu.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Mahremiyeti örneklemek gerekirse; Bir kimsenin kabaca tuvalette ne yaptığı tahmin edilebilir. Yine de tuvaletin kapısı kapatılır çünkü gerçekte neler olabileceği bilinse bile bunun gözler önünde olması arzulanmaz. Fakat tuvalete gidildiği gerçeği gizlenmeye gerek duyulmaz, mahremiyet arzulanır yani &amp;ldquo;kimse ben bir mutfakta su içeyim&amp;rdquo; diyerek tuvelete usulca kaçmaz. Latince özel anlamına gelen &amp;ldquo;privatus&amp;rdquo; kelimesinin 12. yüzyılda Fransızca&amp;rsquo;da &amp;ldquo;privé&amp;rdquo; olarak tuvalet anlamında kullanılması hali ile şaşırtıcı değildir.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Gizlilik ise mahremiyetten farklı olarak açıkça bir olgunun gizlenmesi amacını gerektirir. Bu bir kasa ile örneklenebilir. Kasanın içinde ne olduğunu bilemezsiniz. Kasaya bir şey koyan da kasanın bunu koruması kadar gizlemesini de arzular. Hali ile şeffaf kasalarımız olmadığı gibi kasaların içinde genel olarak ne olduğuna dair bir fikrimiz de yoktur.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Nihayetinde tüm benliğimiz ve sosyal yapımız insanların kendilerine ait yaşantıları olmasına dayalı. Porno izlediğiniz tahmin edilebilir ama ne izlediğinizin bilinmesi gerekmez, nerelerden alışveriş yaptığınız bilinebilir ama bunu ne sıklıkla yaptığınızın bilinmesi gerekmez, bedeninizden memnun olmadığınız düşünülebilir ama bununla ilgili endişelerinizin tüm açıklığı ile bilinmesi gerekmez. Örnekler sürdürülebilir ama mahremiyet bir lüks değil bir haktır, varoluş halidir ve bugün tüm insanlığın elinden hızla alınmaya çalışılmakta.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Elbette mahremiyetin bir kavram olarak var olması bunun karşısında bir güç olduğunun da kanıtı. Devletler, şirketler, insanlar&amp;hellip; İnsanların mahremiyetine karşı tüm bu tehditlere rağmen bireyler hakkında ulaşılabilecek bilgi bir yüz yıl önce oldukça azdı. Bugün ise sayısal teknolojilerin ve İnternet&amp;rsquo;in imkanlarının büyümesi ile korkutucu miktarda veriyi çok uzun süreler saklayabiliyor, bunları kolaylıkla işleyip sonuç çıkarabiliyoruz. Bu gerçekliğin etrafına kümelenmiş bi grup şirket ve devletin durumu kar ve kontrol arzusu ile daha da körüklemesi insanlık için durumu çok daha kötü hale getirmekte.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Mahremiyete yönelen saldırı ve insanların inkarı sadece soyut bir gözlem değil. Bugün gözün görebildiği neredeyse her yerde bir zamanlar insanların lehine çalışan sistemler giderek onların aleyhine güç sahiplerine çalışmaya başlamış durumda. &lt;a href=&#34;https://www.eff.org/deeplinks/2019/08/amazons-ring-perfect-storm-privacy-threats&#34;&gt;Amazon Ring Kapı Kameraları&lt;/a&gt;, &lt;a href=&#34;https://www.eff.org/wp/law-enforcement-use-face-recognition&#34;&gt;Çevrimiçi Reklamcılık&lt;/a&gt;, &lt;a href=&#34;https://apnews.com/9156fb1226356ac0953598fddc878d1b&#34;&gt;Yüz Tanıma Sistemleri&lt;/a&gt;&amp;hellip;&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;İnsanların mahremiyetinin kenara itilmesi, toplumsal tepkinin yeterince gösterilmemesi, insanlara &amp;ldquo;saklayacak bir şeyleri&amp;rdquo; olmadığına, saklayacak şeyleri olmayanların da &amp;ldquo;korkmak&amp;rdquo; için bir sebebi olmadığına dair bir inancın aşılanması ile durum giderek kötüleşmekte. Her türlü verinizi çalan cep telefonları, en basit işlevi kişisel verilerinizi talep etmeden yapmayan yazılımlar, şehirleri sarmış kamera sistemleri, yüz tanıma sistemleri ile giderek belirsizleşen bir &amp;ldquo;suçlunun&amp;rdquo; takibi, sosyal puanlama ile toplum kontrolü&amp;hellip; Tüm bunlar bir distopya denemesi değil bugün yaşanan gerçekler!&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;&lt;strong&gt;Mahremiyet tali değil aslidir!&lt;/strong&gt;&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;-Kendiniz dahil herkesin mahremiyetinine önem vermek kişisel bir tercih değil toplumsal bir gerekliliktir.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;-Saklayacak bir şeyiniz yoksa bile mahremiyetinizin olmadığı bir dünyada muktedirler tarafından sizi korkutacak bir şey yaratılabilir.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;-Hayatınızın her köşesinin izlenmesine bugün razı gelirseniz ileride istemediğinizde geç olacaktır.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Mahremiyetinize sahip çıkın!&lt;br /&gt;
Özgür yazılım kullanın.&lt;br /&gt;
Sizi takip eden hizmetleri kullanmayın.&lt;br /&gt;
Verilerinizi korumanın hem sizin hem de çevrenizdekiler için önemli olduğunu bilin.&lt;br /&gt;
Bir kişisel verinizin neden kullanılacağını hep sorgulayın ve kolay ikna olmayın.&lt;/p&gt;
</description>
</item>
<item>
<title>Kullanmaktan kaçınılması gereken kelimeler</title>
<link>https://www.oyd.org.tr/yazilar/kullanmaktan-kacinilmasi-gereken-kelimeler/</link>
<pubDate>Sat, 22 Feb 2020 11:38:03 +0300</pubDate>
<guid>https://www.oyd.org.tr/yazilar/kullanmaktan-kacinilmasi-gereken-kelimeler/</guid>
<description>
&lt;p&gt;Özgür yazılım ve özgürlük üzerine konuşurken, bazı kelimeler konuştuğumuz konuyu bağlamından çıkartabilmekte ve bizi yanılgıya düşürebilmektedir. Bu tarz kullanımdan kaçınılması gereken veya kullanılırken dikkatli olunması gereken kelimeleri listeledik.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;açık&#34;&gt;Açık&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Özgür bir yazılımdan, donanımdan, sanat eserinden ya da belgeden bahsederken, &amp;ldquo;özgür&amp;rdquo; yerine &amp;ldquo;açık&amp;rdquo; ifadesini kullanmak, bahsedilen şeyin bağlamını &amp;ldquo;özgürlük&amp;rdquo; noktasından çıkartarak farklı bir yöne sürüklemektedir. Özgür yazılım, daha doğrusu özgür &amp;ldquo;x&amp;rdquo; veya &amp;ldquo;x özgürlüğü&amp;rdquo; ifadeleri, var olan şeyin özgürlüğüne vurgu yaparak tarihsel süreçleri ve birikimleri olan bir hak mücadelesine referans verirken, açık ifadesini kullandığımızda bütün bu kümülatif birikimi hiçe saymış oluruz. Bu yüzden &lt;strong&gt;&amp;ldquo;açık kaynak&amp;rdquo;&lt;/strong&gt; yerine &lt;strong&gt;&amp;ldquo;özgür yazılım&amp;rdquo;&lt;/strong&gt;, &lt;strong&gt;&amp;ldquo;açık donanım&amp;rdquo;&lt;/strong&gt; yerine &lt;strong&gt;&amp;ldquo;özgür donanım&amp;rdquo;&lt;/strong&gt;, &lt;strong&gt;&amp;ldquo;açık belge&amp;rdquo;&lt;/strong&gt; yerine &lt;strong&gt;&amp;ldquo;özgür belge&amp;rdquo;&lt;/strong&gt; ifadelerini kullanmak daha doğru olacaktır.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;bayan&#34;&gt;Bayan&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Kadınlardan bahsederken lütfen &amp;ldquo;bayan&amp;rdquo; ifadesini kullanmayın. Kadın kadındır.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;bedava-ücretsiz&#34;&gt;Bedava / Ücretsiz&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Dünyanın neredeyse bütün dillerine &amp;ldquo;ücretsiz&amp;rdquo; ve &amp;ldquo;özgür&amp;rdquo; iki ayrı kelimeyle ifade edilirken, maalesef ki _lingua franca_mız İngilizce&amp;rsquo;de ikisi aynı kelimeyle ifade ediliyor. Bu da, İngilizce&amp;rsquo;den çevirilen metinlerde, &amp;ldquo;free software&amp;rdquo; ifadesinin hem &amp;ldquo;ücretsiz yazılım&amp;rdquo; hem de &amp;ldquo;özgür yazılım&amp;rdquo; olarak çevirilebilmesine olanak sağlıyor. &amp;ldquo;Free software&amp;rdquo; ifadesi, yalnızca yazılımın özgürlüğüne vurgu yapar, &amp;ldquo;free&amp;rdquo; kelimesinin &amp;ldquo;ücretsiz&amp;rdquo; anlamıyla bir ilgisi yoktur.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;bulut&#34;&gt;Bulut&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;&amp;ldquo;Bulut (bilişim)&amp;rdquo; veya &amp;ldquo;cloud (computing)&amp;rdquo; ifadeleri, temelde anlamı açık olmayan ifadelerdir. İnternet&amp;rsquo;e bağlı olmak veya İnternet üzerinden iletişim kurmak haricinde birbiriyle ilgisi olmayan birçok alan için ortak olarak kullanılmakta, bu da kavramsal bir karmaşaya sebebiyet vermektedir. Bulut denilen şey temelde uzakta bulunan bir bilgisayar veya bilgisayarlardan ibarettir, ancak kelimenin kendisi (özellikle de serverless gibi yeni kelimelerin de etkisiyle) kullanıcının üzerinde sanki karşı tarafta bir bilgisayar yokmuş gibi bir algı yaratır.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Hazır veri depolama sunucusu hizmetleri de, SaaSS sistemleri de, uzak VPS sunucular da, Nextcloud gibi kendi sunucularınızı kurabileceğiniz yapılar da ortak olarak bulut ifadesini kullanmaktadır. Bunlardan özellikle hazır veri depolama sunucuları (Örn: Google Drive, Yandex.Disk veya OneDrive gibi) ve SaaSS&amp;rsquo;lar birer gözetim aracıdır ve mahremiyet düşmanı haline gelebilir.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Bulut yerine &amp;ldquo;uzak sunucu&amp;rdquo;, &amp;ldquo;depolama sunucusu&amp;rdquo; veya &amp;ldquo;VPS&amp;rdquo; gibi amacına uygun kelimeler kullanmayı tercih edebilirsiniz.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;creative-commons-lisanslı&#34;&gt;Creative Commons lisanslı&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Creative Commons, basitçe yazılım olmayan içerikler için kullanılan bir lisans grubudur. Creative Commons lisanslarından bazıları özgür, bazıları ise değildir. Bir medya için &amp;ldquo;Creative Commons ile lisanslı&amp;rdquo; ifadesini kullandığınızda, özgür olup olmadığına dair herhangi bir ifade kullanmış olmazsınız. Çünkü CC lisanslarından yalnızca üç tanesi (CC0, CC BY, CC BY-SA) özgür lisanslardır, diğerleri ise &lt;strong&gt;mülktür&lt;/strong&gt;.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Bu sebepten, eğer özgür bir CC lisansı ile lisanlanmış bir içeriğin özgür olduğunu ifade etmek istiyorsanız, &amp;ldquo;özgür CC lisanslı&amp;rdquo; veya örneğin &amp;ldquo;CC BY-SA lisanslı&amp;rdquo; ifadelerini kullanmanız daha doğru olacaktır.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;dijital-haklar-yönetimi&#34;&gt;Dijital Haklar Yönetimi&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;DRM, sadece kullanıcılar üzerinde tahakküm kurmak ve kullanıcıların özgürlüklerini kısıtlamak için kullanılan bir yöntemdir. DRM&amp;rsquo;in açılımındaki &amp;ldquo;haklar&amp;rdquo; (&lt;em&gt;İng.&lt;/em&gt; Digital Rights Management) ifadesi, sadece kara propaganda amacıyla kullanılmaktadır, gerçeklikle örtüşmemektedir. Bu yüzden, tepkinizi göstermenizi ve DRM için gerçekten bir açılıma ihtiyacınız varsa &amp;ldquo;Dijital Kısıtlamalar Yönetimi&amp;rdquo; (&lt;em&gt;İng.&lt;/em&gt; Digital Restrictions Management) ifadesini kullanmak duruma daha uygun olacaktır.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;ekosistem&#34;&gt;Ekosistem&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Özgür yazılım topluluğu veya özgür yazılımları bir &amp;ldquo;ekosistem&amp;rdquo; olarak tanımlamak yanlıştır. Çünkü ekosistem, özgür iradenin ve etik anlayışın yokluğunu, güçlü olanın zayıf olanı, büyüğün küçüğü yemesini ifade eder. Doğada hayvanların birbirini yemesi olağandır, ancak özgür yazılım topluluğunda &amp;ldquo;barış içerisinde bir arada bulunmak&amp;rdquo; esastır, güçlü zayıfı ez(e)mez. Bu sebepten lütfen özgür yazılıma ve ilintili konulara &amp;ldquo;ekosistem&amp;rdquo; etiketini yapıştırmayın.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;erişim&#34;&gt;Erişim&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Erişim, özellikle de &amp;ldquo;açık erişim&amp;rdquo;, açık kaynaktan daha tehlikeli ifadelerdir. Genellikle akademi çevresinden olan insanların kullanırken &amp;ldquo;ağız alışkanlığı&amp;rdquo; olarak tanımladığı &amp;ldquo;açık erişim&amp;rdquo; ifadesi, özgür yazılım felsefesinin getirdiği temel özgürlükleri hiçe sayar, yalnızca yazılıma veya veriye ulaşabilmeyi hedefler. Örneğin Vikipedi&amp;rsquo;yi özgür yapan şey, üzerindeki maddelerin ve diğer içeriğin 4 temel özgürlüğü sağlamasıdır, açık erişim ise ilgili veriyi yalnızca okuyabilmeyi (eyes only) savunmaktadır. Bu yüzden &amp;ldquo;açık erişimli yazılım&amp;rdquo; veya &amp;ldquo;erişilebilir yazılım&amp;rdquo; gibi ifadeler yerine &amp;ldquo;özgür yazılım&amp;rdquo; ifadesini kullanmak daha doğrudur.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;google-lamak&#34;&gt;Google&amp;rsquo;lamak&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Bir web araması yaparken kullanabileceğimiz tek arama motoru Google değildir. &lt;a href=&#34;https://duckduckgo.com&#34;&gt;DuckDuckGo&lt;/a&gt; gibi mahremiyetinize saygı gösteren arama motorları da vardır. Bu sebeple web aramasından bahsederken &amp;ldquo;web&amp;rsquo;de aramak&amp;rdquo; veya sadece &amp;ldquo;arama yapmak&amp;rdquo; ifadelerini kullanmak daha uygundur.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;kapalı&#34;&gt;Kapalı&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Özgür olmayan yazılımlar, &lt;strong&gt;mülk yazılımlardır&lt;/strong&gt;; mülk yazılımları &amp;ldquo;kapalı&amp;rdquo; ifadesiyle nitelemek, açık kaynağa bir referans vermektedir. Bu yüzden doğru ifade &amp;ldquo;mülk yazılım&amp;rdquo; (&lt;em&gt;İng.&lt;/em&gt; proprietary software) olacaktır.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;lamp-lemp&#34;&gt;LAMP / LEMP&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;LAMP, genellikle sistem yönetimine yeni başlayan kişilerin ilk tanıştığı kişiler tarafından, GNU/Linux sunucuların üzerine hızlıca web sunucusu ve veritabanı kurmayı salayan bir araçlar bütünüdür. Açılımı, &amp;ldquo;Linux, Apache, MySQL, PHP&amp;rdquo;dir. Ancak Linux çekirdeği tek başına bir anlam ihtiva etmediği için ve işletim sistemimiz GNU işletim sistemi olduğu içim, doğru kullanım &amp;ldquo;GLAMP&amp;rdquo; (GNU, Linux, Apache, MySQL, PHP)&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;linux-işletim-sistemi&#34;&gt;Linux işletim sistemi&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Linux, 1991 yılında Linus Torvalds tarafından geliştirilmeye başlanan yekpare (monolitik) bir işletim sistemi çekirdeğidir. Linux, yanında bir işletim sistemi olmadan hiçbir işe yaramaz, ayrıca işletim sisteminin görece küçük bir parçasıdır. İşletim sisteminin adı GNU&amp;rsquo;dur, GNU ve Linux çekirdeği bir araya gelerek GNU/Linux işletim sistemini oluşturur. Bu yüzden, hem GNU projesinin itibarı için hem de işletim sisteminin kalanını çekirdekten ayırmak için &lt;strong&gt;GNU/Linux&lt;/strong&gt; ifadesini kullanmanızı tavsiye ederiz.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;foss&#34;&gt;FOSS&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;FOSS ifadesi, özgür yazılım ve açık kaynak arasında orta yolculuk görevini üstlenmesi amacıyla uydurulmuş bir kelimedir. Açılımı &amp;ldquo;Free and open source software&amp;rdquo; (&lt;em&gt;Trk.&lt;/em&gt; Özgür ve açık kaynak yazılım) olsa da, &amp;ldquo;free&amp;rdquo; kelimesinin İngilizce&amp;rsquo;de hem özgür hem de bedava anlamına gelmesinden mütevellit maalesef ki genelde &amp;ldquo;Ücretsiz ve açık kaynaklı yazılım&amp;rdquo; olarak algılanmaktadır.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Eğer orta yolcu olmak istiyorsanız, FOSS yerine FLOSS ifadesini kullanmanız bir miktar daha doğru olacaktır (Free, libre and open source software). Ancak özgürlüğün tarafındaysanız, en doğrusu &lt;strong&gt;özgür yazılım&lt;/strong&gt; demenizdir.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;pc&#34;&gt;PC&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;PC ile bu noktada kastedilen elbette ki &amp;ldquo;kişisel bilgisayar&amp;rdquo; anlamındaki &amp;ldquo;PC&amp;rdquo; değil, Windows çalıştıran makineler için &amp;ldquo;PC&amp;rdquo; ifadesini kullanmaktır. Bunu en çok, bir yazılımı kendi sitesinden indirirken &amp;ldquo;PC/Mac/Linux&amp;rdquo; şeklinde görürsünüz. PC, üzerinde çalışan işletim sisteminden bağımsız olarak &amp;ldquo;kişisel bilgisayar&amp;rdquo; anlamına gelmektedir.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Windows çalıştıran bilgisayarlar için &amp;ldquo;WC&amp;rdquo; ifadesini öneriyoruz.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;powerpoint&#34;&gt;PowerPoint&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Microsoft PowerPoint, sunum hazırlamak için kullanılan tek program değildir, LibreOffice Impress veya LaTeX&amp;rsquo;te beamer sınıfı gibi farklı özgür sunum yazılımları da vardır. Bu yüzden sunum hazırlama yazılımları ve sunular için lütfen &amp;ldquo;PowerPoint&amp;rdquo; ifadesini kullanmayın.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;skype-yapmak&#34;&gt;Skype yapmak&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Çevrimiçi görüntülü görüşme için &amp;ldquo;skype yapmak&amp;rdquo; ifadesi ziyadesiyle yaygınlık kazanmıştır. Ancak Skype, Microsoft tarafından geliştirilen mülk bir yazılım, aynı zamanda kullanıcılarını gözetleyen bir mahremiyet düşmanıdır. Skype için bir alternatif arıyorsanız, &lt;a href=&#34;https://meet.jit.si/&#34;&gt;Jitsi&lt;/a&gt; öneriyoruz.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;ticari-yazılım&#34;&gt;Ticari yazılım&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Bir yazılımın özgür yazılım olabilmesi için gereken ilk özgürlük, yazılımı her koşulda çalıştırabilme özgürlüğüdür. Dolayısıyla, özgür bir yazılım &lt;strong&gt;ticari amaçlarla da kullanılabilir&lt;/strong&gt;. Ayrıca ticari kullanım için hazırlanmış bir yazılım (Ör: GNU Health, GNU Cash, GNU Taler vb.) bütünen özgür olabilir. Bu yüzden, özgür olmayan yazılımları tanımlamak için &amp;ldquo;ticari yazılım&amp;rdquo; ifadesini kullanmak yanlıştır. Ayrıca özgür ticari yazılımlar topluluğumuza ve kültürümüze çok önemli bir katkıdır, bu sebeple özgür ticari yazılımları desteklememiz gerekir.&lt;/p&gt;
</description>
</item>
<item>
<title>Neden &#34;şifre değil parola&#34;?</title>
<link>https://www.oyd.org.tr/yazilar/sifre-degil-parola/</link>
<pubDate>Sat, 22 Feb 2020 10:38:03 +0300</pubDate>
<guid>https://www.oyd.org.tr/yazilar/sifre-degil-parola/</guid>
<description>&lt;p&gt;Özgür yazılım veya hack kültürü ile ilgili bir ortama girdiğinizde, sürekli &amp;ldquo;şifre değil parola&amp;rdquo; diye birilerinin uyarıldığını duyarsınız. Peki neden &amp;ldquo;şifre değil parola&amp;rdquo; diye söyleyip duruyoruz? Bu ifadeyi ilk defa duyanlar, bazen hatalı olarak sanki &amp;ldquo;şifre&amp;rdquo; diye bir şey hiç yokmuş gibi düşünebiliyor. Ancak durum biraz daha farklı.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Aslında bu sorunun çok basit bir cevabı var: Neden domatese patates demiyoruz?&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;&lt;strong&gt;Şifre&lt;/strong&gt; (&lt;em&gt;İng.&lt;/em&gt; cipher), bir verinin üçüncü şahıslar tarafından anlaşılamayacak hale getirilmesi anlamına gelir. Örneğin, &amp;ldquo;Özgür yazılım, özgür toplum&amp;rdquo; mesajını &lt;a href=&#34;https://tr.wikipedia.org/wiki/AES&#34;&gt;AES-256&lt;/a&gt; algoritması ile şifrelediğimizde aşağıdaki gibi bir sonuç elde ederiz:&lt;/p&gt;
&lt;pre&gt;&lt;code class=&#34;language-jA0EBwMCRvX3Ocj9+fRg0lQBaubs4YPrjaIjRDLKrQa6BPKgDO0dX06HDke8eEtj&#34;&gt;zFAVU3YtpWUe5MH5h+14fXR/4TEQ/EescABfwVkWNoGD7sNpTdUsXdk41TTT1Rbf
pupPvsc==LA9X
&lt;/code&gt;&lt;/pre&gt;
&lt;p&gt;Bu şifreyi çözmek için, bir &lt;strong&gt;anahtara&lt;/strong&gt; ihtiyaç duyarız. Bu anahtar farklı şekillerde olabileceği gibi, bir &lt;strong&gt;parola&lt;/strong&gt; da olabilir.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;&lt;strong&gt;Parola&lt;/strong&gt; (&lt;em&gt;İng.&lt;/em&gt; password), bir sisteme veya alana girmek veya tanımlanmak için kullanılan sırra verilen isimdir. Örneğin misafirliğe gittiğiniz evin kablosuz ağının &lt;strong&gt;parolasını&lt;/strong&gt; istersiniz, &lt;strong&gt;şifresini değil&lt;/strong&gt;. Ancak yönlendirici ile bilgisayarınız arasındaki iletişim &lt;strong&gt;şifreli&lt;/strong&gt; iletişimdir.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Bu noktada akıllarda temel bir soru oluşuyor: &lt;em&gt;Ha parola demişim ha şifre ne fark eder ki?&lt;/em&gt;&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Evet; özgür yazılım felsefesi ve kültürü ile tanışmamış olan, hack kültürü ile uzaktan yakından bağlantısı olmayan insanlar için muhtemelen fark etmeyecektir. Ancak özgür yazılım &lt;strong&gt;altkültürü&lt;/strong&gt; içerisinde bu durum böyle değildir.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Dil, iletişimimizin ve kültürümüzün en temel araçlarından biridir. Her altkültür, kendi &lt;strong&gt;jargonunu&lt;/strong&gt; taşır. Jargon, altkültürün üyelerini birbirine bağlayan yegane unsurdur ve üyelerin birbirileriyle aynı noktadan iletişim kurmalarını sağlar. &amp;ldquo;Şifre değil parola&amp;rdquo;, &amp;ldquo;Linux değil GNU/Linux&amp;rdquo;, &amp;ldquo;Gizlilik değil mahremiyet&amp;rdquo; gibi sürekli kullanılan ifadeler, genelde altkültüre dahil olmaya çalışan yeni insanlara işbu jargon nesnelerini kazandırabilmek için bu kadar sık kullanılır. Ayrıca pek çok noktada kavram kargaşasını da engeller.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Örneğin, &amp;ldquo;Geçen GnuPG ile şifrelediğim dosya için gereken şifreyi açacak şifreyi unutmuşum.&amp;rdquo; ifadesinin ne kadar kafa karıştırıcı olduğunu fark ettiniz mi? Ancak bu cümle şöyle olsaydı çok daha anlaşılır olacaktı: &amp;ldquo;Geçen GnuPG ile şifrelediğim dosya için gereken anahtarı açacak parolayı unutmuşum.&amp;rdquo;&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Olması gereken yerde &amp;ldquo;şifre&amp;rdquo; yerine &amp;ldquo;parola&amp;rdquo; ifadesini kullanmak bir jargon nesnesi olduğu gibi, aynı zamanda dilin doğru ve etkin kullanımına da olanak sağlayacaktır.&lt;/p&gt;
&lt;!-- oo --&gt;
</description>
</item>
<item>
<title>&#34;Dating&#34; bir özgür yazılım problemidir</title>
<link>https://www.oyd.org.tr/yazilar/dating/</link>
<pubDate>Fri, 14 Feb 2020 16:19:03 +0300</pubDate>
<guid>https://www.oyd.org.tr/yazilar/dating/</guid>
<description>
&lt;p&gt;&lt;em&gt;Yazar: Molly de Blanc Yerelleştirme: Özcan&lt;/em&gt;&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Birkaç ay önce, aslında her şeyin bir özgür yazılım sorunu olduğu argümanını kafamda oluşturmaya başlamıştım. Kasım ayında düzenlenen SeaGL ve SFSCon konferanslarında, özellikle de mülk teknolojilerin müsakeşe ve duygusal ilişkiler yürütmek noktasında çıkardığı sorunlar üzerine konuşma şansı bulabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;O günden beridir bu konu üzerine düşünüyorum; teknolojiyi insanlarla tanışmak, buluşmak ve insanlara aşık olmak için kullanırken karşılaştığımız özgürlük ihlalleri ve sorunları üzerine. Sevgililer günü ise, bu düşüncelerimi insanlarla paylaşmak için çok iyi bir şans bence.&lt;/p&gt;
&lt;h2 id=&#34;insanlarla-tanışmak&#34;&gt;İnsanlarla tanışmak&lt;/h2&gt;
&lt;p&gt;Pek çok tanışma sitesi mülk JavaScript&amp;rsquo;ler çalıştırıyor. JavaScript kodları, web sitelerinin çeşitli özellikler kazanabilmeleri için bilgisayarınızda çalıştırdığı yazılımlardır. Mülk JavaScript&amp;rsquo;ler, özgür bir sistem kullanmanızı engelleyen bir &lt;strong&gt;tuzaktır&lt;/strong&gt;, ayrıca çeşitli güvenlik riskleri de içerir. Herhangi bir yazılım kötü amaçlı olabilir, ancak mülk JavaScript&amp;rsquo;ler bunu bir adım öteye taşıyor. Neredeyse tüm JavaScript&amp;rsquo;ler, siz bir siteye girdiğiniz anda otomatik olarak çalışır, bu da siz farkında bile olmadan sizi &lt;strong&gt;hedef haline getirebilir&lt;/strong&gt;.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Mülk JavaScript, web sitelerini kullanabilmek için elbette tek yol değildir. Bir JavaScript kodu &lt;strong&gt;özgür de olabilir&lt;/strong&gt;; LibreJS projesi, gereksiz veya mülk olan JavaScript&amp;rsquo;leri engelleyerek, yalnızca özgür ve gerekli olan JavaScript kodlarını çalıştırmanızı sağlar ve bu yolla &lt;strong&gt;özgürlüğünüzü korur&lt;/strong&gt;.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Birçok müsakeşe uygulaması (Örn. Tinder) da mülk yazılımlardır, yalnızca Apple App Store ve Google Play Store&amp;rsquo;da bulunur. İki uygulama mağazası da mülk yazılım çalıştırmayı zorunlu tutar.&lt;/p&gt;
&lt;h2 id=&#34;dışarı-çıkmak&#34;&gt;Dışarı çıkmak&lt;/h2&gt;
&lt;p&gt;Çevrimiçi tanıştığınız kişiyle yüzyüze buluşmak istediğinizde veya birlikte vakit geçirmek istediğinizde, dışarı da çıksanız, evde de otursanız daha fazla mülk yazılım sizi kollarına almak için sırada bekler. Birçok restoran ve otel, rezervasyonlarını mülk yazılımlar çalıştıran web siteleri üzerinden alır. (B)iTaksi veya Scotty gibi taksi uygulamaları da, kullanıcıları ve şoförlerini aynı risklerin altına sokmaktadır. Eğer evinizde romantik bir akşam geçirmeyi planlıyorsanız, yemek veya farklı ihtiyaçlarınızı dışarıdan söylemek istediğinizde Yemeksepeti&amp;rsquo;nin mülk uygulamaları veya Netflix gibi DRM içeren aktarım servisleri sizi cezbedebilir.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;DRM; indirilebilir, çevrimiçi veya aktarılan medya içeriklerinde kullanılan bir &lt;strong&gt;tahakküm aracıdır&lt;/strong&gt;. Satın aldığınız, parasını ödediğiniz medyayı, kendiniz için bile olsa kullanmanızı, araştırmanızı, paylaşmanızı veya geliştirmenizi kısıtlar. Bunun ötesinde, DRM&amp;rsquo;in pratik zararları şunlar olabilir; bir filmi izlemek için erişilebilirlik araçlarına ihtiyaç duyuyorsanız bunları kullanamayabilirsiniz, sahibi olduğunuz medyaya istediğiniz zaman istediğiniz şekilde erişemeyebilirsiniz; türetimin ve hacklemenin doğasından gelen yaratıcılığınız, bu kısıtlamalardan dolayı yontulabilir. Hepsinden önce, DRM&amp;rsquo;in beraberinde getirdiği tahakküm mekanizmaları bireysel özgürlüklerinizi ihlal eder.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Ama elbette DRM içermeyen seçenekler de mevcuttur. Film izlemek, müzik dinlemek, birbirinize sokulup kitap okumak istediğinizde; özgürlüklerinizden ödün vermeden kullanabileceğiniz seçenekleriniz de vardır. &lt;!-- TODO: seçenekler? --&gt;&lt;/p&gt;
&lt;h1 id=&#34;birkaç-önemli-nokta-daha&#34;&gt;Birkaç önemli nokta daha&lt;/h1&gt;
&lt;p&gt;İnsanların cinsel, romantik, ailevi ve hatta platonik ilişkileri ile ilgili olarak kullandıkları pek çok bilişim teknolojisi vardır. Birbirilerine çiçek gönderirler, hediyeler satın alırlar, birbirileriyle iletişim kurmak için her gün WhatsApp, Facebook Messenger, Instagram veya Snapchat gibi uygulamalar kullanırlar. Bu araçlar mülk yazılımlardır, bu araçları kullanmak özgürlüğümüzü farklı yönlerden kısıtlar.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Birbirimizle mülk yazılımlar üzerinden iletişim kurduğumuzda, aslında güvenmememiz gereken teknolojilere &lt;strong&gt;ilişkilerimizin ayrıntılarını, sırlarımızı, özel fotoğraflarımızı teslim etmiş oluruz&lt;/strong&gt;. Yazılım özgürlüğü, bilişim teknolojileri ile aramızda bir güven oluşturmak için en temel adımlardan birisidir. Yazılımın aslında ne yaptığını bildiğimizde; hem yazılıma ve yazılımı yazan kişiye güvenebilir, hem de yazılımı kullanma, araştırma, paylaşma ve geliştirme özgürlüklerimizi koruyabiliriz.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Yazılım özgürlüğü, hayatımızın her alanında olduğu gibi ilişkilerimiz için de ziyadesiyle önemlidir. İlişkilerimiz içerisinde özgürlüğe önem vererek sadece kendimizin değil, karşımızdaki kişinin özgürlüğüne de saygı duymuş oluruz.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;&lt;em&gt;&lt;strong&gt;Dipnot&lt;/strong&gt;: Bu yazının yerelleştirilmesi sürecinde, &amp;ldquo;dating&amp;rdquo; kelimesinin Türkçe kullanımı üzerine yoğun tartışmalar yaşandı. Bazı öneriler şunlardı: randevulaşmak, buluşmak, sevişmek, flört etmek&amp;hellip; Eğer bu konuda bir yorumunuz varsa lütfen bilgi {güzela} oyd.org.tr adresinden bizimle paylaşın.&lt;/em&gt;&lt;/p&gt;
</description>
</item>
<item>
<title>Donanım özgürlüğü nedir?</title>
<link>https://www.oyd.org.tr/yazilar/donanim-ozgurlugu/</link>
<pubDate>Mon, 02 Dec 2019 09:06:00 +0300</pubDate>
<guid>https://www.oyd.org.tr/yazilar/donanim-ozgurlugu/</guid>
<description>
&lt;p&gt;İnsanlığı tanımlayan nesnel bir şey var ise o da doğayı ihtiyaçlarımıza ve arzularımıza göre şekillendirme talebidir. Homo sapiens sapiens olarak, Dünya gezegeninin her köşesine yayılmış ve bildiğimiz kadarı ile evrenin sırlarına en çok yaklaşmış canlılarız, &lt;strong&gt;ve tüm bunları başlatmamıza ucunu sivrilttiğimiz bir çubuk sebep oldu&lt;/strong&gt;!&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Aletler, bizi tanımlayan her şeyin aracıdır. Yaşamımız, üretimimiz, toplumsal yapılanmamız, kültür olarak adlandırdığımız her şey&amp;hellip; Hepsi elimizdeki araçların bizi getirdiği noktaların yaratısıdır. Bir antilopu avlamak için sivriltilmiş çubuk ile yörüngeye yerleştirilecek bir uydu arasında insan hüneri açısından hiçbir fark yoktur. Bir şeyin yapılması için gerek ve merak var ise; o şey yapılır. Aracın karmaşıklaşması sadece toplumsal örgütlenmenin ilerlemesi ve insanlığın bilgi birikiminin artmasının bir sonucudur.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Artan örgütlenmenin ve yaşamımıza etki eden üretim biçimlerinin bireyler için giderek artan bir etkisi söz konusudur: Yabancılaşma. Bir çubuğun ucunu sivriltmek için gereken bilgi rahatlıkla aktarılabilecek bir bilgidir ve eylem de bir birey tarafından tekrar edilebilecek kolaylıktadır. Körelen çubuğunuzu tekrar bileyebilir, gerekirse kırılan çubuğunuzun yerine bir yenisini yapabilirsiniz. Fakat modern üretim araçlarının ve yaşam ihtiyaçlarının durumunun çok farklı olduğunu kabul etmek durumundayız.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Bu durum, sadece bu yazıyı okuduğunuz aracın karmaşık yapısından kaynaklanmamaktadır. Bu araçların üreticilerinin; aracın üretimine ve çalışmasına ilişkin sırları paylaşmamasından, keşfedilen yöntemleri engellemeye çalışmasından da kaynaklanmaktadır. Bir bilgisayar karmaşık bir nesne olabilir, ama tüm Dünya gezegeninde bunu bir araya getirebilecek sadece sınırlı sayıda insan yoktur; bahsedilen engeller nedeni ile şu anda bunu gerçekleştirebilecek sınırlı sayıda &amp;ldquo;şirket&amp;rdquo; vardır.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Tarihin, insanlar ve nesneler ile ilgili ortaya koyduğu bir diğer kavram ise mülkiyettir. Toplumsal veya bireysel olsun, üretim araçları bir aitlik ile birlikte gelir. Bu aitlik, hukukun tanımlandığı ilk günden beri belirli hakları da beraberinde getirir; kullanma, yararlanma ve semerelerinden faydalanma hakları. Şayet &amp;ldquo;sahip&amp;rdquo; olduğunuz bir şeyi dilediğiniz gibi kullanamıyor, istediğiniz gibi değiştiremiyor, bozulduğunda tamir edemiyorsanız o şeye; sivriltilmiş bir çubuktan daha az sahip olduğunuz gerçeğini de kabullenmeniz gerekir.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;&lt;strong&gt;Özgürlük bir bütün olarak gelir.&lt;/strong&gt; Bir &amp;ldquo;şey&amp;rdquo;, bir kısım özgür bir kısım esir &lt;strong&gt;olamaz&lt;/strong&gt;. Söz konusu haklar, şimdiye kadar sahip olduğumuz şeylerin o kadar ayrılmaz bir parçasıydı ki üzerine düşünmek bile yersiz kalmaktaydı. Fakat hayatımızın parçası ve hatta bazı durumlarda kendisi olan araçlarla aramıza giren onlarca engel, sadece araçları kullanma şeklimizi değil artık kültürümüzü ve kimliğimizi de şekillendirmektedir.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Yazılım özgürlüğü; donanımın tanınmadığı, tamir hakkının elden alındığı, kullanımının kısıtlandığı ve hukukun bireylere karşı silaha dönüştüğü bir ortamda var olamaz. Özgür donanım, aynı özgür yazılım gibi hayatımızın önemli ve ayrılmaz bir mücadelesidir. Yazılımın koştuğu donanımın özgürlüğü, iki kavramın da amacı için zorunludur.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Özgür yazılım ile özgür donanımın yakın zamanlarda ortaya çıkması ve her ikisinin de 80&amp;rsquo;lerin sonu itibari ile konu olması tesadüf değildir. Keza; mülkiyete ilişkin kısıtlama uğraşları bilişim teknolojilerinin gelişimi ile imkan kazanmış, donanımlara erişim kısıtı yazılımlardan başlamış ve hala yazılımın özgürlüğü donanım özgürlüğünün öncülü durumdadır. &lt;strong&gt;Bu bakımdan 1983&amp;rsquo;te Richard M. Stallman&amp;rsquo;ın sorun yaşadığı Xerox 9700 yazıcı ile başlayan özgür yazılım hareketi sadece bir yazılım problemi değil, aynı zamanda bir donanım problemi olarak da değerlendirilmelidir.&lt;/strong&gt;&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Bilgisayarların kişisel kullanımı, 90&amp;rsquo;lara kadar çoğunlukla hobi kullanıcılarının garajlarında kalmış durumdaydı. Ev bilgisayarlarının patlama yaşadığı dönemde cihazlarında fiziksel değişiklikler yapanlar ve bunları arkadaşlarıyla paylaşan hackerlar ve onların oluşturduğu topluluklar; donanım tasarım ve protokollerinin giderek özgürlüğünü yitirmesi ile hack, tamir, değişiklik ve tekrardan oluşturma haklarından mahrum bırakıldılar.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;1956&amp;rsquo;da IBM&amp;rsquo;in, ABD&amp;rsquo;nin anti-tröst yasaları kapsamında, kullanılmış donanım satışına ve bağımsız tamire izin vermeye zorlanması bilişim çağının ilk &lt;strong&gt;donanım özgürlüğü zaferi&lt;/strong&gt; olarak adlandırılabilir. Taşıtların aksamlarının da giderek bilgisayarlarla donanması ile motorlu taşıt sektörü de IBM&amp;rsquo;in yolundan giderek, bu araçların tamirlerini yetkisiz(!) kişilerden sınırlama çabasına girişmiş ve bu kavga en yüksek noktası ile hala ABD&amp;rsquo;deki çiftçiler tarafından traktörleri için sürdürülmektedir. &lt;a href=&#34;https://repair.org&#34;&gt;&lt;sup&gt;1&lt;/sup&gt;&lt;/a&gt; &lt;a href=&#34;http://teyit.link/xjljauy&#34;&gt;&lt;sup&gt;2&lt;/sup&gt;&lt;/a&gt;&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Günümüzde konuya bilişim ile ilgili örnek bulmak çok kolay olsa da, muhtemelen beyaz bir hapishaneyi andıran &amp;ldquo;ekosistemi&amp;rdquo; &lt;a href=&#34;https://www.gnu.org/philosophy/words-to-avoid.en.html#Ecosystem&#34;&gt;&lt;sup&gt;3&lt;/sup&gt;&lt;/a&gt; ile Apple şirketinden daha iyisi bulunmaz. Yazılım özgürlüğünden bahsedilemeyeceği gibi Apple, donanımlarının tamir edilmesine, yapıştırıcılar, özel vidalama araçları gibi fiziki engeller ile elinden geldiğince engel olmaya çalışmaktadır. Bunun kullanıcılarının refahı ile açıklanması ise, Apple&amp;rsquo;ın eski model iPhone&amp;rsquo;ların kapanmasını engellemek için yazılım güncellemesi ile batarya kapasitesini sınırlandırması gerçeği karşısında erimektedir. &lt;a href=&#34;http://teyit.link/XaoTRaj&#34;&gt;&lt;sup&gt;4&lt;/sup&gt;&lt;/a&gt;&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Özgür donanım ise giderek güçlenmekte ve geleceğin özgürlükte olduğunu küçük ama önemli örneklerle ortaya koymaktadır.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Özgür donanımın zaferine en basit iki örnek Arduino ve RepRap projeleridir. Arduino projesi, ilk günden itibaren donanım tasarımlarını ve yazılımlarını özgürleştirerek hack kültürüne ve özgürlük mücadelesine çok büyük katkıda bulundu. Bugün Arduino&amp;rsquo;nun sayısız çatallaması ve sınırsız hack kabiliyeti sayesinde, 3 yaşından başlayarak herkes elektronik programlamaya girişebiliyor. Bu bağlamda çıkan pek çok çalışma, hayatımızın içerisinde yer edinmiş durumda.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Yirmi birinci yüzyılı sarsan bir diğer özgür donanım projesi ise RepRap projesidir. 2005 yılında başlayan RepRap projesi, o zamana kadar sadece pahalı arge* laboratuvarlarında görülebilen üç boyutlu yazdırma teknolojisini özgürleştirmek için yola koyuldu. RepRap projesinin en önemli özelliklerinden biri ise, kendi parçalarının bazılarını kendi başına üretebilmesiydi. Dolayısıyla bir RepRap yazıcı imal edildikten sonra, bu üretim özgürlüğü &lt;strong&gt;dağıtılabilecekti&lt;/strong&gt;. Ancak 2009 yılına kadar yaygınlık kazanamadı, çünkü önünde çok önemli bir engel vardı: &lt;strong&gt;Patentler.&lt;/strong&gt;&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;2009 yılında RepRap&amp;rsquo;ın dayandığı üç boyutlu yazdırma teknolojilerinin patentlerinin süresi doldu ve RepRap, birçok çatallama ve geliştirme ile birlikte yaygınlık kazandı. Bugün yaygın olarak kullanılan üç boyutlu yazıcıların hemen hemen hepsi RepRap&amp;rsquo;a dayanmaktadır. RepRap, patent sisteminin özgürlüğümüzü nasıl kısıtladığını ve &lt;strong&gt;neden kültürümüzü ilerletmek yerine yerinde saydırdığını&lt;/strong&gt; göstermesi açısından da çok önemli bir örnektir. Özgür donanım bize bunu sağlar: Var olan teknolojileri kendi ihtiyaçlarımıza istediğimiz gibi uyarlayabilmemizi ve eğer varsa kendi imkanlarımızla özgürce üretebilmemizi.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;özgür-donanım-bize-ne-sağlıyor&#34;&gt;Özgür donanım bize ne sağlıyor?&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Özgür yazılım ile insanlık olarak dijitale geçirebildiğimiz bilgilerimizi, özgür donanımlar ile hür olarak hayatımıza taşımamızı sağlıyor. Evimizde sıfırdan bir üç boyutlu yazıcı yapmak, kütüphanemizdeki kitapları otomatik bir şekilde tarayıp bilgisayara aktaran sistemler kurmak ya da çok basit bir şekilde, bir cumartesi günü evimiz için kartlı giriş sistemi yapabilmek, ürettiğimiz üç boyutlu yazıcı ile engelli bireyler için protez imal etmek&amp;hellip; Bunlar özgür donanımın bize sağladığı şeylerdir, temel haklarımızdır.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;*&lt;em&gt;Arge kelimesi başlangıçta bir kısaltma (araştırma-geliştirme) olarak var olmuş olsa da, biz artık kendisini dile yerleşmiş bir kelime olarak görüyor, bu yüzden herhangi bir kelime gibi yazmayı tercih ediyoruz.&lt;/em&gt;&lt;/p&gt;
</description>
</item>
<item>
<title>Özgür yazılım nedir?</title>
<link>https://www.oyd.org.tr/yazilar/ozgur-yazilim/</link>
<pubDate>Tue, 17 Sep 2019 20:38:03 +0300</pubDate>
<guid>https://www.oyd.org.tr/yazilar/ozgur-yazilim/</guid>
<description>
&lt;h3 id=&#34;özgür-yazılım-nereden-çıktı&#34;&gt;Özgür yazılım nereden çıktı?&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Doğrusunu söylemek gerekirse özgür yazılım, &lt;strong&gt;özel mülk&lt;/strong&gt; yazılımlardan daha önceden vardı.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Eskiden bilgisayarlar, delikli kartlar ile programlanıyordu. Delikli kartlar, &amp;ldquo;At yarışı kuponu&amp;rdquo; benzeri üzerinde delinecek noktalar olan kartondan kartlardı. Delinen her nokta mantıksal &amp;ldquo;1&amp;rdquo; delinmeyen kısımlar ise mantıksal &amp;ldquo;0&amp;rdquo; anlamına geliyordu. Ayrıca kartın üzerinde hangi deliğin ne anlama geldiğini gösteren bir tablo da mevcuttu (aynı ÖSYM optik formlarındaki gibi). Dolayısıyla yazılımın kendisi aslında o kart olduğundan, karta bakan herhangi biri yazılımın nasıl çalıştığını anlayabilmekte ve &amp;ldquo;kaynak koduna&amp;rdquo; erişebilmekteydi. Bu yüzden, yapılan bir yazılım her koşulda özgürdü. Yazılıma baktığınızda &lt;em&gt;nasıl çalıştığını anlayabiliyor, onu değiştirebiliyor veya yeni bir karta kolayca delikleri geçirip onu kopyalayabiliyordunuz.&lt;/em&gt; Ayrıca yazılımı &lt;em&gt;değiştirip dağıtmanızda&lt;/em&gt; da hiçbir engel yoktu elbette.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Ardından geçen birçok yılın ardından, teknoloji ilerlemiş ve C dili ortaya çıkmıştı. Ayrıca bilgisayarlar birkaç &amp;ldquo;0 veya 1&amp;rdquo; ile değil, yüz binlerle ifade edilen &amp;ldquo;0 veya 1&amp;rdquo; lerle çalışır hale gelmişti. Ayrıca yazdığınız bir C kodu, &lt;strong&gt;derleme&lt;/strong&gt; adı verilen bir işlemden geçiriliyor ve bu işlemin sonucunda 0-1&amp;rsquo;lere yani makina diline dönüşüyordu. Bu işlemin ise geri döndürülmesi çok zordu. Dolayısıyla derlenmiş bir C programının yanında kaynak kodu verilmez ise ilgili yazılımın nasıl çalıştığını anlamak veya onu değiştirmeye çalışmak imkansız hale gelmişti. Yazılım geliştiricileri de artık yazılımları birer &lt;strong&gt;meta&lt;/strong&gt; olarak görmekteydi. Yazılımların yalnızca çalıştırılabilir &amp;ldquo;binary&amp;rdquo; dosyaları, birçok kısıtlama ile birlikte kullanıcıya veriliyordu. Yazılımlar üzerinde çalışmak, değişiklik yapmak &lt;strong&gt;yazılım lisanslarına göre&lt;/strong&gt; suçtu.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;MIT&amp;rsquo;de ise, 70&amp;rsquo;lerden o zamana kadar devam eden &lt;strong&gt;hacker&lt;/strong&gt; kültürü bir nebze sekteye uğramıştı. MIT AI laboratuvarında çalışan &lt;strong&gt;hacker&lt;/strong&gt;&amp;lsquo;ların önemli bir kısmı yazılım firmaları için çalışmaya başlamıştı.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Bir gün, MIT AI laboratuvarındaki &lt;strong&gt;hacker&lt;/strong&gt;lardan biri olan &lt;strong&gt;Richard M. Stallman&lt;/strong&gt;, orada bulunan bir Xerox yazıcının kağıt sıkıştırdığını fark etti ve Xerox ile iletişime geçti. Xerox&amp;rsquo;a hatayı kendinin çözebileceğini, ancak yazıcıda çalışan yazılımın kaynak koduna ihtiyaç duyduğunu belirtti. Xerox, bu yazılımın kendilerine ait olduğunu söyleyip, Stallman&amp;rsquo;ın talebini reddetti.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Bu olay, Stallman&amp;rsquo;ın kafasında bir fikir oluşturmuştu: &lt;strong&gt;Özgür yazılım.&lt;/strong&gt;&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;ilk-duyuru&#34;&gt;İlk duyuru&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Bahsedilen dönemde, bilgisayarların büyük çoğunluğu UNIX adı verilen bir işletim sistemini çalıştırmaktaydı. UNIX işletim sistemi de, Amerikan telekomünikasyon şirketi olan AT&amp;amp;T&amp;rsquo;nin mülküydü. Fahiş lisans ücretleri altında dağıtıldığı için çoğu bir kişinin UNIX&amp;rsquo;e erişimi yoktu. UNIX, yüksek oranda ancak büyük kurumların bilgisayarlarında kullanılabiliyordu.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;27 Kasım 1983&amp;rsquo;te Richard M. Stallman, UNIX&amp;rsquo;in Usenet haber gruplarına &lt;strong&gt;Free Unix!&lt;/strong&gt; başlıklı bir duyuru gönderdi. Bu duyuru ile dünya ilk defa &lt;strong&gt;özgür yazılım&lt;/strong&gt; kavramıyla tanışıyordu.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Richard M. Stallman, dönemin popüler özel mülk işletim sistemi UNIX ile birebir uyumlu bir işletim sistemi geliştirmeye başladı. Bu işletim sisteminin adı ise &lt;strong&gt;GNU&lt;/strong&gt; idi. &lt;strong&gt;GNU&lt;/strong&gt;, özgür olarak dağıtılacaktı.&lt;/p&gt;
&lt;h3 id=&#34;özgür-yazılım-nedir&#34;&gt;Özgür yazılım nedir?&lt;/h3&gt;
&lt;p&gt;Bir yazılımın özgür yazılım olabilmesi için sağlaması gereken dört temel özgürlük vardır.&lt;/p&gt;
&lt;ol&gt;
&lt;li&gt;Yazılımı herhangi bir amaç için herhangi bir koşulda çalıştırma özgürlüğü. (Kullan)&lt;/li&gt;
&lt;li&gt;Yazılımın nasıl çalıştığını anlama ve onu değiştirme özgürlüğü. (Araştır)&lt;/li&gt;
&lt;li&gt;Yazılımı kopyalama ve dağıtma özgürlüğü. (Paylaş)&lt;/li&gt;
&lt;li&gt;Yazılımın değiştirilmiş ve geliştirilmiş kopyalarını dağıtma özgürlüğü. (Geliştir)&lt;/li&gt;
&lt;/ol&gt;
&lt;p&gt;Bu dört özgürlüğün tamamını sağlayan yazılımlar, özgür yazılımlardır.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Özgürlük, para ile ilişkili değildir. Özgür yazılım, &amp;ldquo;ticari olmayan yazılım&amp;rdquo; veya &amp;ldquo;ücretsiz yazılım&amp;rdquo; anlamına gelmez. Özgür yazılımlar &lt;strong&gt;ticari amaçlarla kullanılabilir&lt;/strong&gt;, ayrıca kopyaları ücret karşılığında &lt;strong&gt;satılabilir&lt;/strong&gt;. Yazılımı nasıl edindiğiniz bu konuda hiçbir şey değiştirmez, satın aldığınız bir özgür yazılımı ücretsiz veya ücretli olarak dağıtabilirsiniz.&lt;/p&gt;
&lt;p&gt;Özgür bir yazılım, kopyalarını edinen tüm kullanıcılara dört temel özgürlüğü sağlamalıdır. &amp;ldquo;Kübalılar ve Kuzey Koreliler bu yazılımı kullanamaz&amp;rdquo;, &amp;ldquo;bu yazılım yalnızca araştırma amaçlı kullanılabilir&amp;rdquo;, &amp;ldquo;bu yazılımı yalnızca geliştiricisine yıllık 2000 Türk lirası öderseniz kullanılabilir&amp;rdquo; gibi durumlar içeren yazılımlar &lt;strong&gt;özgür değildir&lt;/strong&gt;.&lt;/p&gt;
</description>
</item>
</channel>
</rss>